İdris Taşpınar: Milli Tavır
5 Ocak İstiklâl Bayramın Kutlu Olsun Adana
İtilaf devletleri 30 Ekim 1918’de Mondros Ateşkes Antlaşması’nın imzalanmasıyla bu antlaşmanın 7. maddesine dayanarak ülkemizi işgale kalktılar. Kutlu şehirlerden kutlu ovadan Neydi yabanların alacakları? Ki bir zaman hoyrat ayaklarıyla Gelip çiğnediler bu toprakları.
İşte, 24 Aralık 1918 tarihinde de Fransızlar Suriye ve Lübnan’dan getirdikleri 100.000 Ermeni’yle Adana’yı işgal ettiler. Fransızlar bu Ermenileri ilçe ve köylere dağıttılar. Adana’da ki Ermenileri de silahlandırarak katliamlara başladılar. Yalancı şahitlerle Türklerin evlerine el koydular. Yakaladıkları yaşlı genç ve çocuk demeden katlettiler. Amaçları Adana ve çevresinde bir Ermeni Devleti kurmaktı.
Fransız Albay Bromend Adana valisi yapıldı. Türk kaymakamlarının yanına Fransız subaylarda kaymakam olarak atandı. Fransız valisinin ilk yaptığı iş Türk Bayrağı’nın asılmasını yasaklamak oldu. O şartlarda iki büyük kurumumuz Ay yıldızlı al bayrağımızı bayrak direğine astı ve indirmedi. Bunlardan birincisi Adana Erkek Lisesi Müdürü Tevfik Ramazanoğlu, diğeri, Adana Belediyesi.
Adana Erkek Lisesi Müdürü Niyazi Ramazanoğlu Türk Bayrağını Gönderden İndirmedi. Albay
Bremond, Niyazi Ramazanoğlu’nu vilayete çağırdı. Bayrağı neden indirmediğini sorduğunda; Niyazi bey “ Bayrak milletimizin her şeyidir. Kültürünü, ahlakını, maddi ve manevi tüm değerlerini temsil eder. Lisede bir kültür ve medeniyet merkezidir. Biz asla bayrağımızı indirmeyiz” der. Tabi ki Lise Müdürü ve Milli Eğitim Müdürü hemen görevden alınır. Aynı şekilde Adana Belediye Başkanı Tevfik Kadri Ramazanoğlu da Belediye binasında bayrağımızı dalgalandırdığı için görevinden alınır.
Fransızların Ortadoğu Başkomutanı General Guro Adana’yı teftişe gelir. Her yere Fransız bayrağı çekilmesini, hatta dağıttıkları bayraklarını Türklerin evlerinin pencerelerinden sarkıtmalarını ister. Fransız bayrağı mavi-kırmızı renklerden oluşur. Türkler Fransız bayrağını bükerek mavi kısmı alta kırmızı kısmı üste getirerek sarkıtırlar. Görenler Türk bayrağı sanırlar.
Yine Fransızların Suriye – Adana Askeri komiseri General Piko Adana erkek lisesine gider. Lisede Almanca yasaklanmış Fransızca okutulmaktadır. Çocuklarımıza Fransız milli marşını öğretirler. General Piko adına bir tören düzenlenir. Fransızlar törende Fransa milli marşını Türk öğretmen ve öğrencilerinin okumalarını ister. General Piko öğrencilere “merhaba” der. Hiçbir öğrenci cevap vermez ve Fransız milli marşını okumazlar. İşte 5 Ocak budur. Vatan, millet, din, devlet, bayrak ve istiklal söz konusu olunca özgürlük benim karakterimdir diyen Türk milleti tavrını ve tutumunu düşmana karşı en güzel şekilde böyle koymuştur.
Fransız düşman karargâhına yapılacak saldırıda erkeklerin tereddüdünü gören Tayyar Rahime “ Ben kadın olduğum halde ayakta duruyorum da siz erkek olmanıza rağmen yerlerde sürünmekten utanmıyor musunuz?” diye bağırıyor ve hücum ediyor. Tayyar Rahime “İplik olsam dokunsaydım iğlerle / Duman olup kucaklaşsam dağlarla / Sen boy ölçüş daha nice çağlarla / ben öleyim sen bin yaşa vatanım.” Diyerek Şahadet şerbetini içiyor.
Beş ocak Adana için önemli bir tarihtir. Çünkü o tarih Adana’nın düşman işgalinden kurtuluş günüdür. 5 Ocakta Adana halkı düşmanı şehirden atmıştır. Bütün vatanda Ulusal güçler savaşı kazanırken Ankara Antlaşması gereğince Adana’dan çekilen Fransızları can korkusu saran Ermeniler izledi. Fransızların Adana işgal komutanı Düfyo, karargâhı şuan ki İstiklal Ortaokulu dur. Adana’dan ayrılmadan önce ölen Fransız askerlerinin mezarlarının başına giderek “ Sizlerin kanını Adana da boşa akıttık. Adana da ki işgali bir hiç uğruna yaptık “der.
5 Ocak 1922 Adana’nın istiklaline kavuştuğu, yer yerinden oynadığı gün. Adanalı bu günü coşkuyla kutlar. Çukurova’nın sıcaklığı Adanalıları sıcak gönüllü yapmıştır. 5 Ocak 1922 de bütün Adanalılar
Ulucami ile Saat Kulesi arasında toplanarak 7 metre eninde on beş metre uzunluğunda ki ay yıldızlı al bayrağımızı Ulucami minaresi ile Büyük Saat Kulesi arasına dualarla ve alkış tufanı içerisinde asmıştır. Bir ihtiyar bayrağımızın altında ellerini yukarı kaldırmış “Allah’ım! Artık benim gözlerimi kapat! Bu dünyada artık başka bir şey görmek istemiyorum. Kalbim bu heyecanla dursun “ diyordu.
Bayrağımızın gölgesi, İstiklâl Savasında can veren şehitlerin anısına düşer, onları simgeler. Bu olay Onurumuzu yüceltir. Adana’nın kurtuluş günü, Kurtuluş Bayramı olan 5 Ocak bir onur ve namus günüdür. Eğer biz bugün bu topraklar üzerinde yaşıyorsak, düşmana karşı dişi ve tırnağı ile mücadele eden ve bu uğurda toprağa düşen yiğitlerimize borçluyuz. Onları saygıyla anıyoruz. Ruhları şad olsun.
“Çatılar kubbeler başlar üstüne
Çekin ey genç eller al bayrakları
Ki bayrak alıyla yazdı yazanlar
Vatan takvimine BEŞ OCAKLARI.”
(Arif Nihat ASYA)